11 Aralık 2013

" Sokaklar "

Gün geçtikçe çok farklı hayatların farkına varıyorum.Istanbuldaki hayatımdan cok ama cok farklı bir ortamdayim ve bunu beni her gecen gun daha cok düşünmeye sevk ediyor.Sunu anladim ki ben oraya gidin bunu yiyin sunu görün tadinda bir blog yazari degilim.Ben sanki daha cok anilarini yazan bir gezginim.Cunku cebimde cok para yok cunku aradigim nerde ne yenir neresi gezilir vb degil.elbette Rioda oldugum sürece elimden geldigince gezmeye gormeye calistim fakat icimde hissettiklerim daha farkli.Yani tatil tadinda degilde daha cok hayati ogrenmeye yonelik bir seyahatteyim ben.Insanlarla elindekini paylasmayi ya da paylasilani kabul etmeyi ogrenmeyi.Ortak yasamanin zorlugu kadar guzelligini.Mumkun oldugunca az parayla yasam surdurebilmeyi.Ve sokaktaki insana daha fazla saygi duyabilmeyi.Burda evi paylastigim arkadaslarimin cogunlugu seyahat ederken calisiyor.ya sarki soyluyorlar ya muzik yapiyorlar ya da el isi aksesuar yapip satiyorlar.hepsinin bir yetenegi var.onlarla vakit gecirirken anlıyorum ki ben baya bosmusum :) 
Arjantinli arkadaslarim Maite ve Agustin .

Bana ilham veriyor tanistigim herkes.ya da nasil biri olmak nasil yasamak istedigimin yavas yavas farkina variyorum.bu şehirde, benim nasil yasamak istedigim konusunda tam olarak bir örnek gibi.

Insanlarin gercek anlamda medeniyeti burada yasadigini düşünüyorum.Bunun rahatlikla ya da istedigini yapabiliyor olmakla alakasi hem var hem yok.enteresan bir hayatlari var.kelimelere döküp anlatabilmek biraz zor.

An itibariyle cuma gunu icin bilet aldim ve artik Paraguay'a gecis yapacagim. Burada gormem gereken en onemli ve en cok istedigim yerlerden birine ziyaretimi yaptim ve artik gitmek istiyorum.


Corcovado.
Yani meshur Cristo Redentor.ya da diger adiyla Christ the Redeemer. Ya da türkçe mealiyle Kurtarici Isa.

Zamaninda ruyalarimda gördüğüm bu sehri simdi Jesus' in yanindan ayaklarımın altinda görüyorum. 
Inanilmaz bir an. Kaldiginiz yer neresiyse her yerden Corcovado ya otobus var ama Cristoya cikma icin ya tren ya otobus ya da yürüyüş yapmaniz gerekli. Yürüyüş tam 2bucuk saat kadar. Otobüs 20reais. Tren sanırım biraz daha pahali. Ben otobusu tercih ettim. Cok sistemli bir sekilde dagin tepesine kadar cikiyorsunuz. Cristo giris ucreti 31, 36 reais. Biraz pahaliya geliyoe ama onca zaman bekledigim bu ani kacirmak istemiyorum. 



Cristoyla selamlasip manzaraya dalarak Free Bird'u dinledikten sonra yoluma devam ediyorum.

Aksam evdeki tum arkadaslarla Lapa'ya samba street party'ye gitmek uzere buluşuyoruz. Lapada haftanin bir kac gunu bu tarz etkinlikler var.zaten samba clublerde genel olarak orada mevcut.clubte ucretli seyretmek mumkun.sokakta ise bedavadan eglence var :) 


Cok eglenceli bir aksamdan sonra eve dönüyoruz.

Bir kac gündür Agustin ve Maite ile gezip onlar muzik yaparken bende yeni insanlarla tanisip sohbet ediyorum. Bernardo'nun el isi aksesuarlari tasiyip satmaya calisiyorum ama becerebildigim soylenemez :)) genede cok keyif aliyorum.bir caba icersinde olmak ve yeni deneyimler edinmek inanilmaz heyecan verici.

Fakat artik kendi yoluma gitmeliyim.Paraguay benim icin daha farkli bir baslangic daha olacak.cunku latin amerika asil oralarda basliyor.ordaki hayatlari cok merak ediyorum.
Cuma günü yolcuyum.


1 yorum:

  1. Daha ilk günlerden yoluna karar vermişsin gibi duruyor yazdıklarını okudukça. Harika sözler sarfediyorsun, yaşamları keşfetmeye, incelemeye devam.
    Bulunduğun yerlerde klişe noktaları ziyaret etmek her daim iyidir, oralara kadar gidip güzelliklere sırf çok popüler diye sırt çevirmek de olmaz.
    Fakat en güzelidir sokaklarda kaybolup hayatların içinde kendini bulmak. Kimbilir daha niceleri çıkacak karşına, yaşamları ile neler katacaklar sana ve emin ol düşündüğünden daha hızlı dolacak zihnin. Bir yerde öğrendiklerini bir diğer yere taşıyacaksın.

    Heyecanla takipteyiz...

    Yeni yolunda kısa bir yol arkadaşı olarak Canned Heat'ten gelsin On The Road Again
    http://www.youtube.com/watch?v=5j16RlNtyBE

    YanıtlaSil